
Kuantum bilgisayar yarışında “hatasız hesaplama” hedefiyle öne çıkan IBM, Loon ve Nighthawk adını verdiği iki yeni kuantum bilgisayarını tanıttı.
Şirket, bu cihazlarla birlikte yıllardır geliştirdiği modüler kuantum mimarisinin işe yaradığını kanıtlamayı ve geleceğin süper kuantum sistemlerine temel oluşturmayı amaçlıyor.
IBM’in yaklaşımı, süperiletken kübitlerin hem tek bir çip içinde hem de farklı bilgisayar modülleri arasında daha karmaşık biçimlerde birbirine bağlanmasına dayanıyor. Bu sayede cihazlar, mevcut kuantum bilgisayarlarda görülen en büyük sorunlardan biri olan hata oranını düşürmeyi hedefliyor.
YENİ BAĞLANTI DÜZENİ
Yeni modellerden Loon, her kübiti altı farklı kübite bağlayabiliyor ve bu bağlantılar sadece yatay değil, dikey yönde de ilerleyebiliyor. Bu özellik, bugüne kadar hiçbir süperiletken kuantum bilgisayarda görülmemişti.
Çoğu süperiletken kuantum bilgisayarda, klasik bilgisayarlardaki “bit”in kuantum karşılığı olan kübitler tek bir düzlem üzerinde (örneğin bir çip yüzeyi boyunca) yan yana dizilir. Her kübit yalnızca aynı yüzeydeki yakın komşularına bağlanabilir. Bu, iki boyutlu bir bağlantı ağı oluşturur.
IBM’in Loon sisteminde ise kübitler arasındaki bağlantılar sadece çipin yüzeyi boyunca değil, yukarı veya aşağı yönlerde de kurulabiliyor. Yani bağlantı hatları, çipin dışına “kırılarak” başka katmanlara ya da modüllere geçebiliyor.
YÜZDE 30 DAHA KARMAŞIK PROGRAMLARI ÇALIŞTIRABİLİYOR
Nighthawk ise dört yönlü bağlantı yapısına sahip ve IBM’in en çok kullanılan mevcut sistemine göre yüzde 30 daha karmaşık programları çalıştırabiliyor.
Bu gelişmeler, daha yüksek işlem gücü ve daha kararlı hesaplamalar için önemli bir adım olarak görülüyor. IBM araştırmacısı Jay Gambetta, gelişmeyi “Bize ‘bunu teoride söylüyorsunuz ama yapamazsınız’ diyorlardı. Şimdi bunun mümkün olduğunu gösteriyoruz” ifadeleriyle açıkladı.
“MANTIKSAL KÜBİTLER” HEDEFİNE BİR ADIM DAHA
Kuantum hesaplamanın “kutsal kasesi” olarak görülen hatasız mantıksal kübitler oluşturmak, IBM’in uzun vadeli hedefi. Şirket, bu hedefe Google gibi rakiplerinden farklı bir yöntemle ulaşmayı planlıyor:
Daha küçük ama çok bağlantılı kübit grupları. Bu sayede milyonlarca kübit gerektiren devasa sistemlere ihtiyaç kalmadan hatasız işlemler yapılabileceği düşünülüyor.
“BÜYÜK AMA TEK BAŞINA YETERLİ DEĞİL”
Sydney Üniversitesi’nden fizikçi Stephen Bartlett, IBM’in yeni sistemlerini “heyecan verici bir adım” olarak nitelendirirken, bunun tüm ölçeklenme sorunlarını çözmediğini belirterek şunları söyledi:
“Bu tek başına bir sihirli çözüm değil, ama gerçekten işe yarar kuantum algoritmalarına ulaşma yolunda büyük bir ilerleme.”
IBM ekibi şimdi, yeni bağlantıların kübitlerin kuantum bütünlüğünü (coherence time) nasıl etkilediğini inceleyecek. Ayrıca, hesaplamalar sürerken bazı kübitleri yeniden sıfırlama yöntemleri üzerinde de çalışıyor.
2026’DA MODÜLER KUANTUM BİLGİSAYAR GELİYOR
IBM, 2026’da hem bilgi depolayabilen hem de işleyebilen ilk modüler kuantum bilgisayarını piyasaya sürmeyi planlıyor. Loon ve Nighthawk üzerinde yapılacak testler, bu hedefin yol haritasını belirleyecek.
UYARI ! asdf yada argo içerikli yorum atanların ip adresleri engellenecektir.

1